Tıbbi Sülük Tedavisi

Hirudoterapi (Tıbbi Sülük Tedavisi)

•  Hirudoterapi (Tıbbi Sülük Tedavisi) bir çok tedavi edici aktif maddeyi salyasında barındıran sülüğün, cilt üzerinde belli noktalara  uygulanarak bu maddelerin hem yerel hem de kan dolaşımına geçerek etkili olması esasına dayanan tıbbın en eski tedavi yöntemlerinden birisidir.
• Yazılı olarak ilk defa M.Ö 6. yüzyılda Hindistanlı hekim Sushruta`nın yazmış olduğu Sushruta Samhita adlı eserde sülük tedavisi ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Bu bilgiler daha sonra antik Yunan topraklarına ulaşmış, Anadolu ve Avrupa’ya yayılmıştır.
• 1. yüzyılda ise İbni Sina, El Kanun fi’t Tıbb kitabında sülük tedavisi hakkında ayrıntılı bilgi vermiştir. Ünlü Romalı hekim Galen kendi okullarında hirudoterapiyi öğrencilerine öğretmiş, 19. yüzyıla kadar bu tedavinin Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılmasına öncülük etmiştir
• 19. yüzyılda bu tedavi yöntemi unutulmaya başlamışken; 1884 yılında İngiliz fizyolog John B. Haycraft sülük salgısının kanı sulandırıcı özellikte olduğunu bulmasıyla yeniden hatırlanmış, 1904 yılında bu enzime Hirudin ismi vermiştir. Geçen yüzyılın başlarında Rusya ve Avrupa ülkelerinde sülük araştırma merkezleri ve çiftlikleri kurulmaya başladı. Son 50-60 yıl içinde de hirudoterapi üzerine bilimsel çalışmalarının hız kazanması ile tıbbi sülüğün anatomisi, fizyolojisi ve salgılarının kimyasal yapısı daha iyi anlaşılmaya başlamıştır.
• 2004 yılında Fransız firma Ricarimpex’in başvurusuyla ilk defa FDA hirudoterapinin bazı hastalıkta kullanılmasına onay vermiştir.
• Aynı zamanda nesli tükenmesine karşı CİTES (Uluslararası nesli tükenen canlı satış anlaşması) sözleşmesiyle tıbbi sülükler koruma altına alınmıştır.
• Halk arasında ‘pis kan emen’ olarak bilinen tıbbi sülükler aslında emdiği kanı karşılığında salgı bezlerinden insan vücuduna 100’ün üzerinde enzim vermekte ve bu salgılar sayesinde hastalar şifa bulmaktadır. Bu enzimler de sülük alabildiği kadar kan emerek doyduğunda hemen hemen bitmekte ve tekrar oluşması da aylar sürmektedir. O yüzden kısa sürede tekrar kullanmak hem tedavi edici olmayacak hem de kanla bulaşıcı hastalığı taşıyacağından insan sağlığına tehdit oluşturacaktır.

• Yani sülük tek kullanımlıktır ve tedaviyi uygulayan da hirudoterapi eğitimi almış hekim olmalıdır. Çünkü halk arasında yanlış bilinen
• Sülük kendi kendine hasta bölgesini bulur
• Sülük düştükten sonra kanasın
• Kusturup tekrar kullanılabilir
• Kusturulan sülük başka hastalarda da kullanılabilir
• Tek seferde çok sayıda ve büyük boy sülük uygulamak hızlı tedavi sağlar

gibi inanışlardan dolayı hastanın enfeksiyon kapması, yoğun kan kaybına bağlı anemi yada kan transfüzyonu gereksinimi gibi sebeplerle hastanelik olması söz konusudur. Hasta tedavi olmayı beklerken yarardan çok zarar görebilmektedir. O yüzden hastalarımız mutlaka bu konuda eğitimli bir doktora başvurmalıdır.

Uygulanabilecek durumlar

• Kopan bir uzvun yerine dikildikten sonra yeniden kan akımının sağlanması için
• Varis, hemoroid, varikosel gibi venöz yetmezlikler
• Dolaşım bozuklukları
• Venöz ülserler, Yatak (Bası) Yaraları
• Migren ve gerilim baş ağrıları
• Retinayı tutan bazı göz hastalıkları (Retina ödemi, Diyabetik retinopati, Retinal arter tıkanıklığı vb)
• Bazı göz hastalıkları (Behçet hastalığı, Üveitler, Glokom,  Optik sinire ait problemler ve Gözün damar, sinir,  makula hastalıkları)
• Kireçlenmeye bağlı eklem hastalıkları
• Romatoid artrit, Gut ve diğer romatizmal hastalıklar
• Tenisçi dirseği, Golfçü dirseği ve Diğer tendinitler
• Hareket kısıtlamalarına neden olan ortopedik rahatsızlıklar
• Baş dönmesi, kulak çınlamaları
• Meniere hastalığı
• Her türlü kas ağrıları
• Boyun, sırt ve bel omurga rahatsızlıkları
• Bel ve Boyun Fıtıkları
• Akneler